Dijital düzende çekilen Nepal filmleri zincirinde, İlk aşk 6 Ağustos’ta tüm ülkede yayınlandı. Filmin yapımcı ve dağıtımcısına göre, film gösterime girdiği ilk hafta yaklaşık 8 milyon rupi kazandı. Kaynak ayrıca bunun bir Nepal filmi için rekor bir işlem olduğunu iddia etti. İki hafta boyunca Nepalli bir rakibi olmadı, ancak üçüncü haftada rekabet edecek iki filmi vardı, biri Alok Nembang’ın Kohi Mero’su ve diğeri Bikash Acharya’nın Nai Nabhannu La’sı. Bu iki sinema da seyircilerden iyi değerlendirmeler aldı. bu yüzden İlk Aşk’ın izleyici çekmekte zorlandığını söylemek yanlış olmaz.

İlk aşk, ünlü radyocu ve halk şarkıcısı merhum Pandav Sunuwar’ın oğlu, genç ve sadık bir yönetmen olan Simosh Sunuwar tarafından yönetiliyor. Simosh’un ilk uzun metrajlı filmi, 2009’da vizyona giren Mission Paisa idi. Bu, aktris Nisha Adhikari’yi Nepal filmleri dünyasına tanıttı. Nisha, First Love’da da rol aldı; Aryan Sigdel’in karakterine aşık olan kızı oynuyor. O onun ilk aşkı; Öte yandan Karma (Mahesh Shakya) Nisha’yı seviyor ama aşkı tek taraflı. Benzer şekilde Binay Shrestha, onunla bir kez görüştükten sonra Richa Sharma’ya aşık olur. Bu, filmde çok film gibi bir durum, gördüğümüz pek çok diğerinden farklı değil.

Film, aynı üniversiteye giden bu beş karakterin etrafında dönüyor; bu film şehirlerdeki üniversite hayatı hakkında çok şey ortaya koyuyor. Bu filmdeki bazı sahneler sanki diğer filmlerden alınmış gibi. Bu, birçok Nepalli için ve bu nedenle dünyadaki herhangi bir sinema için yeni bir şey değil. Bununla birlikte, film, hayranlık uyandıran kamera kullanımı ile üstün sahnelere ve fotoğrafa sahiptir. Seyirciyi rahatsız eden şey, aksi halde sorun olmayan olay örgüsünün bir kısmı. Binay’ın Richa’ya tecavüz edip ardından affedildiği ve Nisha’nın Aryan’ı onun için her şeyi feda eden Karma’ya tercih ettiği sahne idealist görünüyor.

Bu Nepal filmi Vereceği tek bir mesaj var o da ilk aşk en güzel aşktır ki bu da izleyiciye yanlış bir mesaj veriyor. Özellikle, insanların ilk aşklarının acımasızca yaraladığı durumlarda, bu iletişim doğru görünmüyor.

Filmdeki tecavüz sahnesi çok tartışıldı ve hikaye yazarı, ekranda korkunç bir suçu haklı çıkarmakla suçlandı. Kırılgan bir konuda bir sahne oluştururken kitlenin düşüncelerini dikkate almak hem öykü yazarının hem de film yapımcısının sorumluluğundadır.

cinema